Türkiye Büyük Millet Meclisi?ni biliyorsunuz? Hani koltukları ceylan derisi ile kaplanmış, kürsüsünde sayısız hakaretler edilmiş, ağza alınmayacak sözler söylenmiş, bir çok kavganın yapıldığı salondan bahsediyorum. Şimdi de bu salonun kürsüsünün beğenilmediği için Afrika?da dahi çok az bulunan bir ağaçtan yapılmasını istiyorlar. Allah akıl versin. Gülelim mi, ağlayalım mı?
Bazı şeyleri çağrıştırır amacıyla bu parağrafı yazdım.
Ramazan ayı, her ne kadar ibadetlerin bolca yapıldığı bir ay olarak bilinse, yaşansa da bir kısım insanlar bu kutsal ayı bal gibi dünyalık işlerinde kullanıyorlar.
İftar yemeklerinde ?Dua? yerine siyaset yapılıyor. Yeniden kendi güçlerini koruyabilmek için güya yatırım yapıyorlar. Herkesi kandırabilirsiniz, ama yaratıcıyı asla kandıramazsınız.
Bir çok işlerini gizlice yapan yöneticiler, devlet kesesinden hayır-hasenat işlerini ilanla duvarlara yapıştırarak yapıyorlar. İnancımızdan ? Hayır? işlerinde gizlilik ön plana alınır.
Gösteriş yapan riyakarların İslam dinine verdikleri zararlar, tartışılamaz derecede fark edilir durumlara gelmiştir. Bu tür riyakar insanların tutumları yüzünden İslamiyet de zarar görüyor. Halbu ki, İslam dininde? bir elin verdiğini öteki el görmez? felsefesi hakimdir.
Bir dönemin başkaldırı simgesi veya aykırılık olarak görülen, siyasetçilerin sakal uzatmaları eski dilde kelimelerle beyanat vermeleri, milletvekili bayanların baş örtüsü ısrarları şimdi nerede? Hepsi yaşandı, unutuldu mu? Daha dün ?Harun gibi gelip, Karun gibi gidenlerden olmayacağız? diyen siyasetçiler bugün neredeler?
İslam dininin bizim coğrafyamızda büyük bir siyasi araç olarak kullanıldığını kimse görmezden gelemez .
Bizim bildiğimiz, inandığımız İslamiyet yalanı ve riyayı günah sayar. İnan bir insanın başka insanları aldatacağına asla yer vermez.
Moda Müslümanlık yaygınlaşıyor. Moda Müslümanlıkla, gerçek İslam inancını bir birine karıştırmamalı. Gerçek İslam inancıyla yaşayan ibadetlerini yalnız Allah için yapan insanla hiçbir kimsenin her hangi bir sorunu olamaz. Tam tersine dualarını Allah için yapan insana saygı duyulur.
?Abdestimle duruyorum? sana kim sordu?
?Namaza gidiyorum? senin namazından kime ne?
?Umreye gideceğim? benim için mi gideceksin?
Tamamı kendini ispatlama ve riyakarlık söylemleridir. Bırakın tertemiz inancımızı gerektiği gibi yaşanılsın.
Bu millet yeni mi Müslüman oldu? İslami değerleri koruma, yaşatma adı altında kutsal inancımızı perde yaparak arkasında ne filmler çeviriyorlar?
