Merhaba kıymetli okurlar,
Cevdetiye?deki mülteci kampında bulunan Suriyeliler?e 3 öğün yemeğin 6 lira 80 kuruşa verilmesine tepki göstermiştim. Tepkimde ne kadar haklı olduğum gün geçtikçe ortaya çıkmaya başladı.
Yemek firmaları, yenecek yemek yerine, 6 lira 80 kuruşun içine karını da koyarak verilebilecek kadar yemek veriyor. Kamptaki insanlar 6 lira 80 kuruşa verilen 3 öğün yemekle doyuyorlar mı? Kesinlikle hayır. Yarı aç, yarı tok günleri geçiyor. Misafir oldukları için maalesef kimse bir şeyde konuşamıyor.
Suriyeliler?e yemek veren firmaların hiç biri de samimi değil. Herkes para kazanma peşinde. Kimse hayrına yemek getirmiyor. Gelen yemekler ise, ciddi bir şekilde, ne kadar kişiye yeteceği ölçülerek veya tartılarak alınmıyor. Firmaların vicdanına kalmış. Ne kadar canı isterse o kadar getiriyor. Her öğün 300 kişinin yemeğini eksik getirse, zaten buradan kalan para yeter. Çünkü arayan soran, ?Ne kadar yemek getirdin? diyen yok. Ortam da müsait olunca, firmalar istediği gibi hareket ediyor. Ayrıca gelen yemekler minibüse konularak getiriliyor. Peki bu minibüsler gıda maddesi taşımaya uygun mu? Çünkü giden yemek 120 kilo metre uzaklıktaki bir yere gidiyor. Bırakın yemeği, insan 120 kilo metre gittiği zaman mahvoluyor.
Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah?a büyük saygı duyarım. Çünkü özü mert bir insan. Ama Suriyelilere verilen yemek konusunda itiraf edeyim bize inanmadı. Kendisine yanlış bilgi götüren ve ortalığı tos pembe gösteren kişilere inandı. Canı saolsun valimizin. Ben gerçek bir Osmaniye sevdalısıyım. Bu memleket için, İstanbul?da bile duramadım. Belki de çok zengin olacağım bir ortamı bıraktım ve gariban kalayımda memleketimde kalayım dedim. Geldim Osmaniye?ye. 24 yıldan bu yana da Osmaniye?yi bekliyorum. Çünkü ben Osmaniye?yi karşılıksız seviyorum.
Bizim doğru yazdığımızı herkes biliyor ve bize inanıyor. Çünkü 24 yıldır Başak Gazetesi Osmaniye?de gerçekleri yazan gazete olarak tanınmaktadır. Burada yaşanan rahatsızlıkta giriş-çıkışların yasak olmasından dolayı su yüzüne hemen çıkmıyor. Ama hiçbir şey gizli kalmaz. Bir gün burada yaşayan Suriyeliler yaşadıklarını anlatacak bir yer mutlaka bulur. Ben doğru bildiklerimi yazmaya devam edeceğim. Karar sizin.
Özgür Özel?i kutluyorum
CHP Manisa Milletvekili ve Osmaniye?nin ise, sorumlu vekili Özgür Özel, Osmaniye?de yaşanan yemek sıkıntısı ile ilgili sayın Başbakan Erdoğan?a cevaplaması üzerine birkaç tane soru yöneltti. Bundan dolayı sayın Özel?i kutluyorum. Sesimizi Osmaniye?deki yetkiler duymasa da Ankara duydu ya. Aslında bu soruları kimin sorması gerekirdi. MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu?nun sorması gerekirdi. Ama Türkoğlu?nun Osmaniye umurunda mı ki? Türkoğlu için yazacak çok şey var ama, neyse?.
Osmaniye-Kahramanmaraş farkı
Osmaniye?de Suriyelilere verilecek olan yemek ihalesine 150?ye yakın firma katıldı. Şu anda mültecilere yemek veren bir firmanın Kadirli?de mutfağı var. Diğer 4 firmanda ne Osmaniye?de mutfağı var, ne de Osmaniye ile bir bağlantısı.
Osmaniye?deki bir yemek firması Kahramanmaraş?ta bulunan mültecilere yemek vermek için ihaleye katılmak ister. İhaleyi yapan Türk Kızılayı ihaleye katılmak isteyen Osmaniyeli firmaya bir yazı gönderir. Yazıda ise aynen şu ifadeler yer almaktadır.
?Suriye krizi nedeniyle ülkemize ve halen Kahramanmaraş İlindeki kampta barındırılan Suriyeli Arap vatandaşlara verilmek üzere Türk Kızılayı Suriye Krizi İnsani Yarım Operasyonu Ülke Alan Koordinatörlüğünce 6 aylık Yemek Hizmet alım ihalesine katılmak için ilgi dilekçeniz ile başvuruda bulundunuz Söz konusu ihaleye ait İdari ve Teknik Şartnamelerde ` İhaleye katılacak firmaların Kahramanmaraş İli veya İlçelerinde mutfağı olması gerekmektedir. `` Denilmektedir. Şartnamedeki bu maddeye uygunluk sağladığınız taktirde ihaleye katılmanız mümkün olabilecektir.?
Vay sahipsiz Osmaniye?m vay. Osmaniyeli firmaya verilen cevap aslında işin doğru yanı. Ancak Osmaniye?de yapılan ihale acele ve hatalı yapıldı. Öyle olunca da sonuç maalesef hatalar zinciri devam etti.
Osmaniye?de yaşanan yemek sıkıntısını siyasi irade seyrediyor. Eğer siyasi irade baştan bu olaya yanlış yapıldığı için müdahale etseydi, bugün bu yazıları yazmak zorunda kalmazdık. İsteyen herkes yemek sıkıntısını seyredebilir. Biz seyretmeyeceğiz. Yanlışın üzerine gitmeye devam edeceğiz.
