Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
1 Nisan’da sosyal medyada bir şaka yapmış, Hilton Grubu’nun Zorkun Yaylası’na otel yapacağını yazmıştım. O paylaşımın ardından insanların ne kadar heyecanlandığını, yüzlerinde beliren umut ışığını görmek gerçekten dikkat çekiciydi. Şaka bile olsa, bu topraklarda böyle bir yatırımın hayalini kuran binlerce insan olduğunu görmüş olduk.
Geçtiğimiz günlerde Osmaniye Belediye Başkanı Sayın İbrahim Çenet’in, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin’le yaptığı görüşme umut verici bir gelişmeye sahne oldu. Görüşmede, Hınzırlı Yaylası ve halk arasında “Keldaz” olarak bilinen bölgeye dair ortak projelerin planlandığı açıklandı. Bu açıklama bile heyecanlanmak için yeterli.
Keldaz Yaylası, bölgenin en yüksek noktalarından biri. Öyle ki, hava açık olduğunda Halep’e kadar uzanan manzarayı seyredebilirsiniz. Eşi benzeri olmayan bu doğal güzellik, adeta yatırımcısını bekleyen gizli bir hazine gibi. Şimdi burada asıl dikkat çekmek istediğim nokta şu: Eğer Keldaz’a beş yıldızlı bir otel yapılırsa, sadece bir işletme değil, bölgenin kaderi değişir.
Zorkun Yaylası yıllardır ciddi bir konaklama sorunu yaşıyor. İnsanlar piknik yapıyor, temiz hava alıyor ama günübirlik gelip dönüyor. Çünkü kalacak yer yok. İşte Keldaz’a yapılacak bir otel, bu sorunu kökünden çözer. Üstelik bölgenin coğrafi yapısı, yemyeşil doğası, yazın serin havası, kışın ise eksik olmayan karıyla hem yaz hem kış turizmi için eşsiz bir potansiyel sunuyor. Hatta bir adım ileri giderek söyleyebilirim: Keldaz, kayak turizmi için bile değerlendirilebilir. Bu da şehre bambaşka bir turizm boyutu kazandırır.
Eğer belediye imkanları bu ölçekte bir projeye yetmiyorsa, girişimci bir iş insanıyla ortaklaşa bu yatırım rahatlıkla yapılabilir. Devlet teşvikleri, turizm kalkınma projeleri de destekleyici olabilir. Ancak şu çok net: Keldaz’a kim otel yaparsa kesinlikle kazanır.
Osmaniye, yıllardır bacasız sanayi olarak nitelendirilen turizmden gereken payı alamıyor. Keldaz gibi bir değerin bu haliyle bırakılması, adeta altın madeni üzerinde oturup aç kalmak gibidir. Orası hâlâ balta değmemiş ormanlarıyla, el değmemiş doğasıyla dimdik ayakta duruyor. Bekliyor… Doğru yatırımcıyı, doğru zamanı, doğru vizyonu bekliyor.
Keldaz’a yapılacak bir otelin müşteri sorunu olmaz. Çünkü insanlar doğayla iç içe, şehir kalabalığından uzak, temiz hava soluyabilecekleri yerleri artık daha çok arıyor. Hele ki güvenli, konforlu ve kaliteli bir hizmet sunulursa, bu bölgede 12 ay boyunca turizm faaliyeti yürütmek mümkündür.
Kıymetli okuyucularım, gelin bu güzelliklere sahip çıkalım. Yerel yöneticilerimize, iş dünyamıza çağrıda bulunalım. Keldaz’a yapılacak bir otel, sadece yatırımcısına değil, tüm Osmaniye’ye kazandırır. Şehrimizin turizmle anılacağı bir gelecek, hayal değil. Yeter ki inanalım ve adım atalım.
