İnsanın yaşadığı çevreyi her anlamda temiz tutup muhafaza etmesi bir görevdir. Temizlik, her ne kadar elle tutulur gözle görülür bir kavram olsa da, görecelidir. Size göre temiz olan, bir başkasına göre temiz olmaya bilir. Asayiş kirliliği denilince; yaşanılan yerdeki suç oranlarının artması, suçluların çoğalması ve şehrin suçlular cenneti haline dönüşmesi gelir insanın aklına. Asayiş kirliliğini kim yok edecek? Şehri güvenilir huzur içerisinde yaşanılır hale kim getirecek? Elbette güvenlikten ve asayişten sorumlu emniyet müdürlüğümüz. Osmaniye emniyet müdürlüğü ve ekipleri görevlerini hakkıyla yapıyorlar. Asayiş kirliliğini ortadan kaldırmak için ne yaptıklarını, nasıl çalıştıklarını kamuoyu takdirle takip ediyor. Görevlerinin bilinciyle, halkın huzuru, can ve mal güvenliğinin teminatı olan polisimize, bizim insanlarımız güveniyor ve onları takdir ediyorlar. Bizde Başak Gazetesi olarak polisimizi kutluyoruz. Birde temizlik denilince insanın aklına ilk olarak Belediyeler gelir. Osmaniye Belediye Başkanı, şehrin temizliğini önemsemiyor olmalı ki; özel bir şirkete verdiği temizlik işlerini kontrol dahi etmek istemiyor. Şehir 30 yıl öncesinden daha iyi temizlenmiyor. Osmaniye Belediye Başkanı Davut Çuhadar çıkıp şehri gezerse olayın farkına varacak. Ama nerede? Yoksa temizlik şirketi sahipleri ile sadece para ödeme vaktinde görüşüp, gülüşüp sohbetle bu işler olmuyor. Osmaniye Belediye Başkanı Davut Çuhadar sadece temizlik anlamında Osmaniye?den habersiz değil. Başkan Osmaniye?den bihaber. Görüntü kirliliğinin de sorumlusudur aynı zamanda. Nasıl mı? Şehrin farklı yerlerine yerleştirdiği reklam panoları. Bir çok caddede var, bu görüntü kirliliği. Herkesin dikkatini çeken iki tanesini örnek vereyim. Atatürk İlköğretim okulu önüne yapılan reklam panosu oraya yakışıyor mu? Devlet Bahçeli Bulvarı?nın girişindeki reklam tabelaları oraya uygun mu?Osmaniye Osmaniye olalı bu kadar çevre ve görüntü kirliliği yaşamamıştır. Belediye başkanı, her şeyi ben bilirim derse?
