Merhaba kıymetli okurlar,
02
Türk Dünyası Gazeteciler Fedarasyonu?nun düzenlediği kısa metrajlı film yarışmasında dereceye giren eserlerin sahiplerine ödüllerini dağıtımak ve çeşitli etkinliklere katılmak üzere gittiğimiz Kırgızistan?da sıcak ilgi ile karşılandık.
Özelikle Manas Üniversitesi?nin rektöründen, öğretim görevlilerine kadar bize gösterdiği sıcak ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ediyorum.
Kırgızistan bizim Ata yurdumuz olarak anılmaktadır. Ruslar, Kırgızlara çok planlı ve proğramlı bir kenti bırakmasına rağmen, hiçbir gelişme kaydedilmediği gibi hatta geriye gittiğini söylesek yalan olmaz.
Oysaki Kırgızistan Rusya?dan ayrılıp bağımsızlığını ilan ettiği dönemlerde, kalkınma ve gelişme hamlesini başlatıp, Türkiye ile tam dirsek tamas halinde olmalı ve dış dünya ile sıkı işbirliği yapmalıydı.
Kıgızistan balta girmemiş orman gibi. Çok büyük ve boş arazi yığını, verimli topraklarla dolu bir ülke. Hemen her insanın 500 dönüm ile 5000 bin dönüm toprağı var. Bana göre Türkiye bu Ata yurduna el atarak, gelişmleri için mutlak surette işbirliği içinde olmalı ve Kırgızistan Türkiye?nin sık sık kapısını çalmalıdır.
Bizlerin müslüman ülke olduğu için büyük ilgisini çeken Kazakistan ve Kırgızistan özelikle Türkiye?den gelen turist insanlara sınır kapısında çok kibar ve iyi davranmasını öğretmeli. Yani daha ülkelerine girmeden Türk insanını buz gibi etmemeliler.
Ayrıca Kırgızistan bir müslüman ülke olduğuna göre, yaşam standartlarını da yeniden gözden geçirerek, insanlarını bir müslüman gibi yaşamaya teşvik etmeli.
İki gün kaldığımız Kırgızistan?da ezan sesini ancak bir kasabadan geçerken duydum. O anda dünyalar benim oldu.
Kırgızistan bu kadar geniş ve verimli arazilerle biri gelsin bizi keşfettsin diye beklerse yanılır ve 3. Dünya ülkesi olmaktan hayatta kurtulamaz.
Kırgızistanlı yetkililer, insanlarımız rahat etsin, iyi yaşasın gibi düşünceleri varsa mutlak surette, kendi insanını çalışmaya sevk etmesi gerektiği gibi, Türkiye ve müslüman ülkelerle dirsek temas halinde olmalıdır. Kırgızistan kendi kaderine razı olmamalı. Kabuğunu kırmalıdır. Ata yurdumuzda yaşayan soydaşlarımızında insan gibi yaşamak en doğal hakkı.
