Merhaba kıymetli okurlarım,
Koronavirüs dünyayı 10. şiddetinde depremin salladığı gibi sallarken, ülkemizi de iyi salladı.Şöyle bir çıkıp gezdiğinizde, kapalı işyerlerini gördüğünüzde insanın içi parçalanıyor.
Eşinin altınlarını, evde biriktirdiği ölüm-kalımlık paralarını harcayarak işyeri açanlar, pandemi döneminde gerçekten yerle bir oldu. Bir insanın işi gücü yerinde olmadığı zaman moralmen de çöküyor. Hasta olmasan bile düşünmekten hastalık seni arayıp buluyor.Katil koronavirüs pençesine düşürdüğünü öldürdü. Koronavirüse yakalanmayan da işlerinin bozulması sebebiyle perme perişan oldu.Dünyanın en kötü şeyi çocuklarına ekmek götüremeyip, onları aç bırakmaktır. Tabi bu koronavirüsü hükümet getirmedi. Kimse de koronavirüsün bu kadar hasar vereceğini bana göre hesap edemiyordu.
Ülkemizde cafe sektörü başta olmak üzere, bir çok iş yeri bir yıldır kapalı.Bu insanları ayağa kaldırıp yürür hale getirmekte başta hükümet olmak üzere hepimizin görevidir. Bu insanların vergisi, sigortası, dükkan kiraları ve dükkanın içinde çürüyen malları her yönü ile büyük zarar gördüler.
Hükümet bu insanları ayağa kaldırmak için çeşitli paketler açıklıyorlar. Ancak bu insanların yürüyecek hale gelmesi için hükümetin desteğinin bana göre devam etmesi gerekiyor. Bu insanı hükümet ayağa kaldırdığı takdirde, bunlardan gelen vergiler ve diğer devlet ödemeleri hükümeti de rahatlatacaktır.
Esnafı yaşat ki, devlet yaşasın sözünden yola çıkarak, küçük esnafı üzmeyin yaşatın ki, onlardan kazanıp devlete olan yükümlülüklerini yerine getirsinler ve ödeme yapsınlar.
Nihayetin de bu illet, ülkemizin de başına bela oldu.Bu belayı atlatıp güzel günlere ulaşmamız için herkese fedakarlık düşmektedir. Herkes üzerine düşeni yapsın.