Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Bu yıl Osmaniye’de yapılan altyapı çalışmalarından ötürü sık sık içme suyu borularının patladığına, elektrik kesintileri nedeniyle de halkın susuz bırakıldığına şahit olduk. Su problemi ile ilgili yoğun şikayet aldık. Su hayattır; suyun olmadığı yerde yaşam da olmaz. Hele ki sıcak yaz günlerinde, susuz kalmak insanı en çaresiz bırakan sorunların başında gelir.
Gelişmiş ülkelerde su depolarının enerji ihtiyacı, güneş enerjisi sistemleriyle (GES) karşılanıyor. Ülkemizde de bazı yerlerde bu uygulama mevcuttur. Hadi diyelim bu yatırım maliyetli bulundu ve yapılamadı. Peki, su depolarına birer jeneratör bağlamak bu kadar mı zor? Elektrik kesildiğinde devreye girecek basit bir sistemle insanların susuz kalması önlenemez mi?
Osmaniye Belediyesi’nin su depoları için jeneratör satın aldığı yönünde bilgiler kulağımıza geliyor. Ancak mesele jeneratörü almak değil, o jeneratörleri doğru zamanda devreye sokmak. Vatandaşın susuz kalmaması için yapılması gereken küçük bir dokunuş, büyük bir memnuniyet yaratabilir. Ama her nedense, bu küçük adım atılmakta hep geç kalınıyor.
Unutmayalım, küçük işler bazen büyük tepkilere neden olur. Bu yıl halktan gelen en yoğun şikâyet susuzluk üzerineydi. Oysa jeneratörlerin devreye alınmasıyla bu şikâyetlerin büyük kısmı tarihe karışabilir. Vatandaşın en temel hakkı olan suyu kesintisiz sunmak, belediyelerin asli görevlerinden biridir.
Buradan açık çağrımı yineliyorum: Su depolarına jeneratörleri bir an önce bağlayın. Halkı mağdur etmeyin. Küçük bir yatırım, büyük bir huzur getirir. İnsanların günlük yaşamını kolaylaştırmak bu kadar basitken, neden zora koşmayı seçiyoruz?
Su, sadece musluktan akan bir nimet değil; aynı zamanda yöneticilerin sorumluluğunun da turnusol kâğıdıdır. Vatandaşını susuz bırakan bir yönetim, başka hangi konuda güven verebilir ki?
