Merhaba kıymetli okurlar,Genel seçime kısa bir süre kaldı. Siyasi partilerin genel merkezleri ve il başkanlıkları basın toplantıları düzenleyerek seçim startını verdiklerini açıklamaya başladılar. Türkiye?de seçim havası yaşanmaya başladı bile. 2011 yılının Haziran ayında yapılacak olan seçimde, gerçekten milletvekilliğini hak eden insanların parlamentoya girmesini arzu ediyorum. Osmaniye?de siyaseti iyi bilenlere soruyorum ve benimle aynı görüşü paylaştıklarını görüyorum.Bu seçim, diğer seçimlerden çok farklı ve önemli. Çünkü ülkemizin 4 yıl sevk ve idaresine yön verecek insanları parlamentoya göndereceğiz. Önceden tek başına iktidarlar pek olmazdı ve milletvekilleri 2-3 yıl içinde yenilenirdi. Şimdi durum böyle değil. Türkiye artık tek başına iktidarlarla yönetiliyor. Seçimler gününde yapılıyor. Bunun için TBMM?ye göndereceğimiz insanları çok dikkatli seçmeliyiz.Osmaniye bu dönem milletvekilsiz kaldı desek abartmış olmayız. AKP?li Mete Doğruer ve Durdu Mehmet Kastal?ın Osmaniye Milletvekili olmasına rağmen, Osmaniye?den uzak olduklarını ifade edeyim. Onlar Ankara?lı, eğer yeniden aday olmayı düşünüyorlarsa da Ankara?dan aday olsalar bence daha mantıklı olur. MHP Milletvekili Hakan Coşkun?da Osmaniye ile alakası olmayan bir şahsiyet. Aday adayı olduğu dönemlerde Osmaniye?ye gelmiş, aday olup milletvekili seçildikten sonra ise, Osmaniye ile irtibatını oldukça sınırlı tutan bir arkadaşımız. Halbu ki, Hakan bey muhalefet partisinin milletvekilidir. Zamanı boldur. Osmaniye?ye sürekli gelip partisi adına çalışma yapabilirdi. Referandumda bile Hakan beyi Osmaniye?de göremedik. Gerisini siz düşünün. AKP ve MHP yeni isimlerle seçmenin karşısına çıkmadığı takdirde, işlerinin bir hayli zor olduğunu ifade edeyim.Diğer yandan kaliteli insanların parlamentoya girmesi için hepimize görev düştüğünü unutmayalım.TBMM?ye göndereceğimiz her kaliteli insan, ilimize biraz daha fazla hizmetin gelmesi, Osmaniye?nin sahibinin olması, kentimizin değişmesi ve gelişmesi demektir. Ankara?ya mutlak surette vefalı, geldiği yeri hiçbir zaman için unutmayacak insanları göndermemiz gerektiğini düşünüyorum. Gazetecilik ayaklar altındaDünyanın ve ülkemizin en güzel ve itibarlı mesleklerinden biri olan gazetecilik son 7 yıldır maalesef Osmaniye?de ayaklar altında. Hatta hatta bitme noktasına geldi. Osmaniye?de gazete kirliliği yaşanıyor.Gazeteci olmayıp, matbaacılık yaparak, hem tıkır tıkır para kazanıp, hem de bu güzelim mesleğimize büyük zarar veren insanlardan hesap soracağız. Bağımsız, bağlantısız ve devletten bir kuruşluk resmi ilan almadan, kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışan gazeteniz Başak, mesleğimize zarar veren herkesten hesap soracak. Kamuoyuna bu mesleği bitirme noktasına kimlerin getirdiğini açıklayacak. Bekleyin, kimleri rahatsız edeceğiz. Kimler milletin içine bile çıkamayacak. Yıllardır Osmaniye?de tek başımıza 15?e yakın gazete ile mücadele ediyoruz. Hepsi de aleyhimize her türlü şeyi konuşuyor. Ama biz hiç yıkılmıyoruz. Çünkü biz doğru insanlarız. Mesleğimizi de adam gibi yapıyoruz. Osmaniye?de Başak?ın dışında bir tane yolsuzluk olayları yazan gazete göstere bilir misiniz? Yazamazlar, çünkü herkesin bir yere bağlantısı var. Biz işimizi yapıyoruz. Babamızın dahi yolsuzluk olayı olsa kesinlikle yazarız. Çünkü biz yazılamayanları yazan gazeteyiz.
