Prof. Dr. Mustafa Fedai Çavuş


Ne Olacak Bu Eğitimin Hali


Türkiye Cumhuriyeti idari sistemi içerisinde yer alan bakanlıklardan birisi de Milli Eğitim Bakanlığı. Bu bakanlığın görevi Türk eğitim sistemini günün şartlarına göre düzenleyerek, eğitim kalitesini ve eğitimli insan sayısını artırmak.

2014-2015 eğitim-öğretim yılı başlıyor. Fakat her zaman olduğu gibi ortalık toz duman, ne eğitimciler, ne öğrenciler ne de veliler eğitim sisteminden bir şey anlayabiliyor.

2002 yılından beri aynı siyasi partinin yönettiği Türkiye?de Milli Eğitim Bakanlığında 5. Bakan bulunuyor. Kabaca 2,5 yıla bir bakan düşüyor.

Ne hikmetse, her gelen bakan bir öncekinin yaptığını beğenmeyerek değiştirme yoluna gidiyor.

Kendi kendime şöyle diyorum.

Bu iktidarın milli eğitim politikası yok mu?

Eğer böyle bir politika olsaydı, her gelen diğerinin uygulamalarını değiştirmezdi.

Diğer taraftan şu da aklıma geliyor.

Bunların politikası var. Milli eğitimi yok etme politikası.

Çünkü aynı iktidarın sürekli olarak eğitim sistemi ile oynamasının başka bir sonuç ortaya çıkarması mümkün olmayacaktır.

Bugün etrafınızda kime sorsanız eğitim sistemindeki sıkıntılardan bahsetmektedir.

Üniversiteyi kazanarak mühendislik okumaya gelen öğrenci  10-15 matematik sorusunu cevaplayarak gelmektedir. Bazı mühendislikleri neredeyse barajı aşan öğrenciler kazanabilmektedir. Bu öğrencileri mühendislik matematiğini anlatmak ve mühendis olarak yetiştirmek ne kadar mümkün olacaktır.

Benzer şekilde ortaokuldan liseye gelen öğrenciler için söylenen dört işlem yapmayı bilmiyor ya da çarpım tablosunu bile ezbere söyleyemiyor ifadeleri durumun ne kadar kötü olduğunu gözler önüne seriyor.

Bunu ilkokul çağına da indirgeyebiliriz.

İlkokulda okuma-yazmayı, okumayı düzgün öğrenemesin diye herhalde sürekli değişiklik yapılıyor.

Önce harfler, sonra heceleri öğrenirken, şimdi kelime tabanlı öğrenmeye geçildi. 3-5 yıl önce çocuklar etraflarındaki herşeyin düzyazı olduğu bir ortamda elyazısı öğrenmeye, okuyup yazmaya çalıştılar. Şimdi ise ikisini birlikte öğrenmeye çalışıyorlar.

Sonuç: Her ikisini de düzgün olarak okuyup yazmakta zorlanan bir nesil.

Elbette milletimizin eğitim seviyesini yükseltmeliyiz. Fakat bunu gerçekleştirebilmek adına niteliği gözardı etmek sadece diplomalı nesiller yetiştirmemizi sağlayacaktır.

Öncelikle cevaplanması gereken soru, ?nasıl bir insan yetiştirmek istiyoruz? sorudur.

Bu soruya cevap verdikten sonra, hedefe ulaşmak için plan program yapılmalıdır.

Eğitim sonuçları uzun zaman sonra görülen bir faaliyettir. Dolayısı ile kısa vadeli çıkarlara göre, sürekli oynayarak bir nesli veya 25 yılımızı kaybettiğimizi unutmamalıyız.

Türk Milletinin kurtuluşu ancak dini ve milli değerler çerçevesinde, zamanın ilimleriyle donanmış ve yeni bilgiyi kendisi ortaya çıkarabilen nesillerle mümkün olacaktır.

Yeni eğitim öğretim yılının öğrencisiyle, öğretmeniyle, velisiyle hayırlı olması dileklerimle.

  • Çarşamba 13.2 ° / 5.4 ° Güneşli
  • Perşembe 13.3 ° / 4.8 ° Güneşli
  • Cuma 13.8 ° / 4.9 ° Güneşli