Sevgili okurlar,
Bugün sizlere çağımızın en büyük sorunu haline gelen ve birçok hastalığa sebep olan ve artık günümüzde hastalık olarak kabul edilen obezite ve obezite ile baş etmenin yollarından bahsedeceğim.
Obezite genetik, hormonal bozukluklar dışında çoğunlukla sağlıksız beslenme ve düzensiz bir yaşam sonucu ortaya çıkan normalin üstünde kilo artışı ve bunun sonucunda onlarca hastalığa sebebiyet vermektedir.Maalesef ülkemiz son dönemde Avrupa da obezite konusunda birinci sıraya yerleşmiştir. Obezite sonucunda başta şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları, kanser hastalıkları, kemik hastalıkları artmaktadır. Şu anda tüm dünya da olduğu gibi ülkemizde de obezite ile savaş başlatılmıştır.
Tam da bu nokta da değinmek istediğim bu konuda gerek hastalar, ve danışanlar maalesef bir bilgi karmaşası yaşamakta , ve suistimallere neden olmaktadır. Öncelikle belirtmek isterim ki obezitenin onlarca nedeni vardır. Bunun için öncelikle mutlaka bir doktora müracat edilmeli, hormonal bozukluklar , diyabet, insülin direnci , tiroid bozuklukları gibi birçok hastalık araştırılmalı gerekli tetkik ve görüntüleme yöntemleri ile sağlık durumu belirlendikten sonra diyet ve egzersiz programlarına başlanmalıdır.
Hasta ve danışanların tek başına diyetisyen veya doktor takibi yeterli olmadığı gibi, bu durum son derece sakıncalıdır. Obezite ile mücadele bir ekip ve bu ekibin hazırladığı program ile uygundur. Obezite tedavisi başlanan bir hasta mutlaka ; tıp doktoru, fizyoterapist, psikolog, diyetisyen eşliğinde olmalıdır. Ek hastalıkları var ise mutlaka ilgili branş uzmanı da sürece dahil edilmelidir. Düzenli aralıklarla tahlil tetkik ve sürekli kullandığı ilaçlar var ise yeniden düzenlenmelidir. Kullanılan ilaçların birçoğu hastanın yaşı, boyu, kilosu, böbrek ve karaciğer fonkisyonlarının durumuna göre değişmektedir.
Günümüzde maalesef sosyal medya ve benzeri yerlerde sıkça gördüğümüz popülist diyetler ve zayıflatıcı ilaçlar görmekteyiz. Bu ve benzeri tedavi yöntemlerinin tamamına yakının bilimsel bir dayanağı yoktur. Buna bağlı olarak ta her yıl yüzlerce insan ölmekte veya komaya girmektedir. Hastayı görmeden kontrol tetkiklerini belli aralıklarla yaptırmadan sadece uzaktan sosyal medya aracılığı ile takip etmek ve diyetini düzenlemek son derece vahim bir hatadır. Hasta ve danışanların tahlil ve tetkik sonuçları mutlaka bir tıp doktoru tarafından değerlendirilmelir. Unutulmamalıdır ki hastalar kilo verdikçe metabolizmaları değişmekte, buna bağlı olarak kullandığı ilaçların dozları değişmektedir.
Obezite ile mücadele öncelikle sabır işi, iyi bir uzman ekibin olması ve düzenli kontrollere bağlıdır. Özel durumlar dışında önerilen; ayda mevcut kilosunun %10’unu vermesi yeterlidir. Hedeflenen kiloya mümkünse 1-2 yıl hatta 3 yılda ulaşılmalıdır. Hızlı ve gereğinden fazla kilo vermek metabolik dengeyi bozmakta ve sağlık açısından çok daha kötü sonuçlara neden olabilmektedir. Özel ve acil bir durum yoksa obezite cerrahisi gibi geri dönüşümü olmayan radikal tedavi yöntemlerinden kaçınılmalıdır.
Asıl yapılması gereken sağlıklı bir yaşam sürmektir. Bunun için temiz hava, temiz su, temiz gıda, temiz toprak olmazsa olmazlardandır. Günümüzde maalesef şehirlerde yaşayan insan sayısı artmaktatdır. Kalitesiz bir şehirleşme sonucunda temiz hava, temiz su, temiz gıda ulaşımını zorlaştırmakta bu da birçok hastalıklara neden olmaktadır. Çarpık kentleşme sonucunda yeteri kadar park bahçe maalesef bulunmamaktadır, yine aynı şekilde başta akciğer hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkaran hava kirliliği olmakta, insanları apartman hayatınına hapsetmektedir. Sonuç olarak sağlıklı beslenme ve kaliteli bir hayat için gerekli olan şehirleşme her geçen gün azalmaktadır. Birçok hastalığı önlemek tedavi etmekten daha kolay ve daha ekonomiktir. Bunun için sağlıklı şehirleşme, kaliteli beslenme, temiz hava olan yerleşim yerleri ve düzenli egzersiz yeterlidir.
Sonuç olarak hepinize sağlıklı bir hayat diliyorum. Güzel yaşamak için harekete geçin… KALIN SAĞLICAKLA….
Dr Adem KIDIK
Osmaniye Devlet Hastanesi
DİYABET VE OBEZİTE KOORDİNATÖRÜ