Merhaba değerli okuyucularımız,
Dün komşu ilimiz Hatay’a bir ziyaretim oldu. Daha önce de yazılarımda ifade etmiştim; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Hatay’a ciddi bir önem verdiğini, özellikle trafiği rahatlatmak adına birçok proje hayata geçirdiğini belirtmiştim. Hatırlarsanız yaklaşık altı civarında üst geçit yapıldığından söz etmiştim.
Gördüğüm kadarıyla bu üst geçitlerin inşaatında artık sona gelinmiş durumdadır. Her bir üst geçit aynı anda sekiz aracın geçişine imkân tanıyacak şekilde yapılmış ve gerçekten de devasa bir görüntüye sahip. Hatay’a yakışır bir eser olmuş. Hayırlı uğurlu olsun.
Osmaniye’ye Gelince…
Şimdi gelelim Osmaniye’ye. Deprem konutlarının önemli bir kısmını TOKİ üstlenmiş durumda. Eğer yanılmıyorsam TOKİ’nin Osmaniye’de inşa ettiği konut sayısı 6-7 bin civarında. Ancak şu gerçeğin de altını çizmek gerekir: TOKİ bu konutları bir hayır kurumu mantığıyla yapmıyor. Yaptığı her evi vatandaşa satıyor ve karşılığında parasını da tahsil ediyor. Dolayısıyla Osmaniyeli’nin cebinden çıkan bu paraların bir kısmının yine şehrimize yatırım olarak dönmesi en doğal hakkımızdır.
Unutulmamalıdır ki, burası Cumhur İttifakı’nın kalesidir. MHP Lideri ve Osmaniye Milletvekili Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin memleketidir. Eğer Hatay’a altı yedi üst geçit armağan edilebiliyorsa, Osmaniye’ye de fazlasıyla yakışır. Biz, trafik sorununu hafifletecek şekilde en az altı noktaya devasa üst geçitler yapılmasını istiyoruz. Ayrıca Osmaniyespor’a da modern bir tesisin kazandırılmasını bekliyoruz.
Sayın Bakan Murat Kurum’a buradan sesleniyorum: Osmaniye neden üvey evlat muamelesi görüyor? Siyaseten bu kadar güçlü bir şehri neden görmezden geliyorsunuz? Osmaniye’nin talebi nettir: Bu memleketten kazandığınız gelirlerin bir kısmını da buraya harcayın. Kimse size bir şey demese bile bu kente sahip çıkmak görevinizdir.
Oyuncak Gibi Üst Geçitler
Osmaniye’ye yapılan iki üst geçit var. Bunlar hızlı tren projesi kapsamında yapıldı. Ancak açıkça söylemek gerekirse bu üst geçitler adeta “oyuncak” gibi.
Kadirli yolu üzerindeki üst geçit aynı anda yalnızca dört araç geçebililyor. Ne yan yolu var, ne de planlı bir düzeni. Salı Pazarı yolundaki üst geçit ise tam bir hayal kırıklığı. İki yılda zor bitirilebildi ve üzerinden sadece iki araç geçebiliyor. Yan yolu yok, çevre düzeni yok. “Yeter ki bitsin de kurtulalım” mantığıyla yapılmış bir işdir.
Oysa Osmaniye küçümsenecek bir vilayet değildir. Ama görünen o ki, buraya iş yapmaya gelen firmalar bizi ciddiye almıyor. Bizi adam yerine konmadıkça da ortaya çıkan işler işte böyle özensiz oluyor.
Sonuç
Osmaniye sahipsiz değildir, ama sahipsiz bırakılmaktadır. Bu kente hak ettiği değeri vermek, sadece siyasetçilerin değil, devletin de görevidir. Bizler talep etmeye devam edeceğiz. Çünkü bu memleketin geleceği için istemek, en doğal hakkımızdır.




