Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Osmaniye’de maalesef yüz civarında park bulunmasına rağmen, bu parkların neredeyse tamamı sahipsiz ve kaderine terk edilmiş durumdadır. Çocuklarımızın oynayacağı, ailelerimizin nefes alacağı, şehrin nefes boruları olması gereken bu parklar, akşam hava karardığında adeta terk edilmiş alanlara dönüşüyor. Ne bir güvenlik görevlisi var ne de bir sorumlusu… Kısacası Osmaniye’nin parkları, yapılmış ama unutulmuş gibi. Oysaki bu parkların tamamı milli servettir. Bu şekilde bırakılması doğru değildir.
Komşu ilimiz Adana’ya baktığımızda ise tablo çok farklı. Oradaki parkların her biri sahiplenilmiş, içinde kafe, çay bahçesi veya sosyal alanlar açılmış. Bu işletmeler sadece hizmet vermekle kalmıyor, aynı zamanda parklara bakım yapıyor, güvenliğini sağlıyor ve geçimini buradan kazanan insanlar oluşturuyor. Yani hem şehir kazanıyor, hem de vatandaş.
Peki neden Osmaniye’de aynı model uygulanmıyor?
Eğer bu parklar ihale yoluyla kiraya verilse, en az yüz kişi iş sahibi olur. Kiralayan işletmeler kendi ekmek teknelerini canı gibi korur, parklara bakar, ışıklandırmasını yapar, güvenliğini sağlar. Belediyeye de kira gelirinden ciddi bir kaynak oluşur. Böylece hem parklarımız yeniden canlanır hem de halkımız güven içinde vakit geçirebilir.
Bugün Osmaniye’de birçok park gündüz bile boş duruyor. Vatandaş girmeye çekiniyor, çünkü bakımsızlıktan perişan hale gelmiş. Hani bir atasözü vardır: “Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur” diye. İşte Osmaniye’nin parkları şu an ne yazık ki “dağ” olma yolunda ilerliyor.
Bana göre hiç vakit kaybetmeden bu parklara sahip çıkılmalıdır. Belediyemizden beklentimiz, bu konuda bir ekip kurarak yerinde incelemeler yapması ve Adana’daki örnek modeli Osmaniye’ye uyarlamasıdır. Çünkü duyarsızlık devam ederse, yakında bu parklardan eser kalmayacak.
Osmaniye, çocuklarımız ve geleceğimiz için bu konunun artık görmezden gelinmemesi gerekiyor.
Benden söylemesi.




