Dr. Alaiddin Koşar


Seçim Geliyor


Değerli okurlar, bugüne kadar doğayla, bilimle, güncel sorunlarla ilgili pek çok yazı yazdım ama siyasete ilişkin bir tane bile yazım olmadı. Bunun sebebi siyasete uzak olmam değil. Aksine siyasete ilgiliyim, ilerleyen yıllarda aktif olarak da atılmayı planlıyorum. Siyaset yazmama sebebim ise çok değişen siyasi konjonktürde yazacağım şeylerin bir dakikada anlamsız hale gelme ihtimalidir. Yani ittifaklar, adayların düşünceleri vs. o kadar çabuk değişebiliyor ki benim yazdıklarımı değiştirme şansım olmuyor…

Peki şimdi neden yazdım? Siyasete ilişkin ilk ve son yazım olacak. Seçim kapıda. Bu saatten sonra değişen bir şeyler olmayacak muhtemelen şu 3 haftalık süreçte. Her şey netleşti. Peki bu seçimlerde neler konuşuldu biraz onlara değinmek isterim.

İlk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı. 3. defa aday olabiliyor mu diye. Ben hukukçu değilim ama bir düşüncem var tabi. Dikkat ederseniz Erdoğan’ın 3.defa aday olması ne medyada ne sokakta konuşulmadı. Birkaç partinin resmi itirazı dışında neredeyse kimse bu konuya itiraz etmedi. Hatta Kılıçdaroğlu, Erdoğan 3.defa aday olmak istiyorsa buyursun gelsin itirazımız yok dedi. Şimdi ana muhalefet lideri bunu diyorsa benim için Erdoğan’ın 3.defa adaylığında sorun yoktur…

İkinci tartışılan şey ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı adaylığı oldu. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş alternatifleri de vardı. Meral Akşener bu iki isim üzerinde çok diretti. Hatta masayı da terketti. Birkaç gün sonra istediğini alamamasına rağmen yine döndü masaya. Şöyle seçim anketlerine bakıldığında hiçbir anket sonucu Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan fazla oy alacağını göstermiyordu. Yani halk açıkça diyordu ki Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş. Ama her şeye rağmen Kemal Kılıçdaroğlu aday oldu. Hakkı mıdır hakkıdır. Ana muhalefetin lideridir. Amaaa seçimi kayberse suçu halkın görüşünü önemsememede aramalıdır Muharrem İnce’de değil…

Üçüncü konu ise Muharrem İnce’nin adaylığı oy bölüyor mu bölmüyor mu? Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu soruyu sormak ve gündeme getirmek Muharrem İnce’ye ve destekçilerine büyük ayıptır. Muharrem İnce, Memleket Partisi’ni kurmuş, gerekli örgütlenmeyi yapmış ve yüz binden fazla imza toplayarak da adaylığını açıklamıştır. Yasal olmayan hiçbir durum yoktur. Bu ülkede mevcut iktidardan da muhalefetten de memnun olmayanlar olamaz mı? Ülkedeki tüm seçmeni ya iktidar ya muhalefet diye sınırlamak demokrasi midir? 2018 seçimlerinde Meral Akşener’in, Temel Karamollaoğlu’nun adaylıkları oy bölmüyor muydu? O zamanki adaylara oy bölücü şeklinde yaklaşmayıp da bugün Muharrem İnce’ye oy bölüyor demek yanlıştır, ayıptır. Şunu da söylemeliyim ki Muharrem İnce’nin adaylığı olmasaydı Muharrem İnce’ye oy vereceklerin yarısı sandığa gitmeyecekti kalan yarısı ise Kemal Bey dışındaki iki adaydan birine verecekti. Çünkü Kemal Bey’e oy verecek olan seçmen zaten Muharrem İnce olsa da olmasa da verecektir…

Son olarak şunu söylemeliyim ki artık ideolojik temelli seçim kazanma olayı bitmiş. Seçim kazanma temelli ideoloji ortaya çıkmış. Yani partiler seçimi kazanmak için her yol mübah anlayışında gibi. Kazandıktan sonra ideolojimizi uygulamaya çalışırız anlayışındalar. Oysa eskiden böyle değildi. Partiler, ideolojilerini halka benimsetip oy kazanarak seçimi galip bitirmeye çalışırdı. Bu yüzden kim hangi ittifakta yer almış, 2 ay önce o ona bunu diyordu ama şimdi onla birlikte yol yürüyor, a partisi ile b partisi nasıl olur da bir araya gelir gibi cümlelere çok takılmıyorum…

Seçim sonuçlarının ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Kim kazanırsa kazansın devlet bizim devletimizdir. Hükümetler kurulur, değişir, tekrar gelir, tekrar gider ama devlet bakidir…

  • Cumartesi 28.5 ° / 15.2 ° Güneşli
  • Pazar 34.3 ° / 19 ° Güneşli
  • Pazartesi 29.3 ° / 15.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı