Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Uzlaşma zamanı olduğuna inanıyorum. Siyasi partilerimiz farklı olabilir, siyasi çelişkilerimiz de? Ayrı ayrı kendi farklı partilerimizin içerisinde de sorunlar yaşar, olaylara farklı pencerelerden bakabiliriz. Ama bugünün bir uzlaşma, anlaşma, koalisyon gerektirdiğine inanıyorum.
Bunu ben söylemiyorum. 7 haziran seçim sonuçları bizlere bir şeyleri vurguluyor. Diyor ki ; ?Bu ülke de farklı siyasi görüşler, düşünceler var, bu ülke insanı kendisi gibi düşünmeyen insanların varlığını kabul ediyor. Kardeşçe, ayrılık, gayrılık gözetmeden, kendi inanç ve düşüncelerinizi karşınızdakine dayatmadan, bir arada barış içerisinde yaşamalısınız.?
Yeni dönem Millet Vekillerimiz yemin de ettiler. (Ama bu yemin tutulacak yeminlerden olsun) Bugün de TBMM Başkanını seçme çalışmalarına başlıyorlar. Hayırlısı olsun.
Sonrasın da hükümet kurma çalışmaları başlayacak. Seçim sonuçları açık, koalisyon gerekiyor.
Her siyasi lider koalisyon kuramaz. Kendine güvenen, sorumluluğunu bilen, alnı açık olan siyaset adamları koalisyonu kurar ve sürdürür. Suçluların, suçlarını gizlemeyi hiç kimse taahhüt altına alamaz, almaya da çalışmamalıdır. Erdemli siyasetçi kendi geleceğini öncelikli olarak görmez, öncelikli olanı ülke olmalıdır.
Yeni seçim kararı almak çok kolay. Ama koalisyondan (Uzlaşmadan) kaçan, sandıkta yakalanır ve sorumluluğu ağır olur.
Belirsizlik kötü. Kurt bulanık havayı sever. Sermaye belirsizlikte daha da azgınlaşır. Yoksul halkın sorunları daha da artar.
Zaten çok kötü olan dış politikamızın nereye gideceği belli olmaz.
Güney sınırımızdan barut kokuları geliyor. Her gün komşu sınırımız da bombalamalar suikastler ve ölüm haberleri geliyor. Sanki savaşa davet var gibi?
Hemen yeni bir hükümete ihtiyaç var, koalisyon? Ama nasıl ? Asıl sorun da bu. Şimdi siyasi liderlerin fedakarlık yapma zamanı. Avrupa da bir çok ülke koalisyonla yönetiliyor. Hem de taban tabanı zıt partilerin oluşturduğu hükümetlerle?
AKP korumacı zihniyetinden vazgeçmeli?
AKP bu halkın tek adamlı rejimi istemediğini görmeli?
AKP suçluları adaletin önüne çıkarmaktan kaçmamalı...
Bu ülke de hukuk varsa, her zanlı mahkemeye çıkmalı, hesap vermeli. Ülke insanını inanan-inanamayan, ?bizden olan-bizden olmayan? olarak ayıranların yanlış yaptıklarını görmeli.
Bu ülke bizim. Yedi bölgesiyle, farklı inançlarıyla, dilleriyle, kültürleriyle, etnik yapılarıyla bizim zenginliğimizdir. Siyasetçiler nasıl tanımlarlarsa tanımlasınlar bizim gerçeğimiz bu.
Irkçılık yapmadan, inançları kullanmadan da siyaseti zenginleştirebilir, barışı yakalayabiliriz?
