Av.Elif Bengü Çelik


Suça Sürüklenen Çocuk Kavramı

Suça Sürüklenen Çocuk Kavramı


Merhaba değerli okurlarımız,

1. Giriş “Suça sürüklenen çocuk” kavramı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda çocuğun ceza hukuku süreci içerisindeki konumunu koruyucu bir amaçla tanımlanmıştır. Bu kavrama göre suça sürüklenen çocuk, kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen bireydir. Ancak, uygulamada bu kavramın asli hedefi suç işleyen çocuğu ehlileştirip topluma kazandırmak iken, zamanla bu kavram suçun kılıfı haline getirilmiştir. Zira son yıllarda kamuoyuna yansıyan Daltonlar, Redkitler, Casperler, Barış Boyun grubu, Anucurlar, Camgözler çetesi gibi uzayıp giden mafyatik yapılar, bu hukuki koruma alanını adeta “suçun kılıfı” haline getirmiştir. Suç örgütleri, 14–17 yaş grubundaki gençleri “ceza indirimi garantili failler” olarak kullanmakta, bu gençler hem fail hem mağdur olarak sisteme dâhil etmektedirler.

 2. Sorunun Güncel Boyutu Zamanla “Suça Sürüklenme” Değil, “Suça Yönelme” Haline Gelmiştir Bugün artık çocukların suça sürüklenmesinden değil, suça özendirilmesinden ve yöneltilmesinden söz etmek gerekir. Birçok olayda çocuklar, bilinçli tercihle suç işlemekte; organize yapılarla bağ kurmakta ve “yaş küçüklüğü” perdesi altında ağır suçlara karışmaktadır. Sosyal medya, ekonomik eşitsizlik ve aidiyet arayışı; suç örgütleri tarafından ustalıkla istismar edilmektedir. Çocuk artık “suçun aleti” değil, “failin parçası” haline gelmiştir. Bu nedenle mevcut kavram, hem hukuki hem sosyolojik açıdan reform ihtiyacını açıkça ortaya koymaktadır.

 3. Hukuki Eleştiri: Kavramsal ve Normatif Sorunlar “Suça sürüklenen çocuk” kavramının mevcut hali günümüzde üç temel problem doğurmakta olup bunlardan ilki toplumda oluşan cezasızlık algısı bu algı sonucunda toplumsal adaletin bozulması sorunudur. Zira yaş indirimi, suçu hafifleten değil, suçu teşvik eden bir araç haline gelmiştir. Bu durum, toplumun adalet algısını zedelemekte ve mağdurun devlete olan güvenini sarsmaktadır. Bu sorunların ikincisi ise suç örgütlerinin sistematik istismarıdır. Zira; suç örgütleri, cezai indirimden yararlanmak amacıyla, çocukları suç işlemeye yönlendirmekte; bu çocukları hem eylemde hem savunmada “zırh” olarak kullanmaktadır. Üçüncü sorun olan rehabilitasyonun gerçekleşmemesi durumu, çocuk cezaevleri, rehabilitasyon kurumu olmaktan çıkmış; aksine suçun yeniden üretildiği “okullar” haline gelmiştir. Bu durum, ceza hukukunun koruma ve cezanın ıslah amacını fiilen ortadan kaldırmıştır. Bu sorunların giderilmesi için hem mevzuatta hem uygulamada yapısal olarak değişliklik yapılmalıdır. Örneğin kasıtlı ve organize suçlarda “suça sürüklenme” değil, “suça katılım” kavramı esas alınmalı, cezaevleri “ıslah evi” değil, “yeniden suç eğitimi alanı” olmaktan çıkarılmalı, çocuk hükümlüler, yetişkin suçlulardan kesin biçimde ayrılmalıdır. Bu şekilde pozitif yönde hukuk normları ile toplumda hukuka olan güvenin sağlanması hedeflenmelidir. 

4. Sonuç Toplumumuzun geleceği olan çocuklarımız için amacımız suçu meşrulaştırmak değil, onları yeniden topluma kazandırmaktır. Ancak maalesef ki bugün “suça sürüklenen çocuk” tanımı, amacını aşmış; suç örgütlerinin çıkarına hizmet eden bir hukuki boşluğa dönüşmüştür. Gerçek adalet, somut olayın iradesine, kastına ve tehlikesine göre şekillenmelidir. Bu nedenle, yaş küçüklüğü indirimi; sadece failin bilinç gelişiminin gerçekten yetersiz olduğu hallerde uygulanmalı, örgütlü, kasıtlı ve vahim suçlarda tamamen kaldırılmalıdır. Aksi takdirde, hukuk düzeni farkında olmadan suçu koruyan, mağduru yalnız bırakan bir sistem haline gelir.

  • Cuma 16.8 ° / 10.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 14.3 ° / 8.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 11.5 ° / 9.7 ° Orta kuvvetli yağmurlu