Belediye Başkanlığı seçimlerinin altı ay öne alındığı, artık kesin gibi? On üç ay sonra sandık başındayız. Şehrimizin geleceğini planlayacak, sosyal yaşamı zenginleştirecek, toplumun bütün sorunlarını kendi sorunu gibi bilip çözüm bulacak güvenilir bir insana şehrimizi sandık sonuçlarına göre teslim edeceğiz. Gerçekten böyle olur mu?
Seçim, büyüleyici sözcük? Demokrasilerin olmazsa olmazlarıdır. Her yurttaş, her seçmen adam yerine konulur, sandığa götürülür, seçim yoluyla yönetime katkıda bulunmaları sağlanır(!). Sonrasında seçmen unutulur, yeni seçim gelene kadar.
Vatandaşın her zaman yönetimin içerisinde olduğunu söyleyenler yalan söylüyorlar. Her siyasi partide ki, parmakla sayılacak kadar az sayıda ki insanların söyledikleridir: ? Seçmen yönetimin içerisinde? sözü.
Demokrasinin adan gibi demokrasi olması için, seçimlerin adil ve daha gerçekçi olarak sonuçlanabilmesi için; 1- Yurttaşların eğitimli olmaları, 2- Ekonomik olarak özgür sayılabilecek düzeyde refah düzeyini yakalamış olmaları, 3- İletişim ve ulaşım sorunlarının aşmış olmaları gerekir. İtiraz edilemeyecek seçim sonuçlarını ancak her anlamda donanımlı ve yeterli yurttaşlar gerçekleştirebilir.
Vaatler seçimlerde mutlaka yapılır. Hatta çok zaman yapılamayacak işlerde vaat edilir. Rüzgarı tersinden estirmeyi bile vaat edebilirler. Önemli olan seçmenin yapılan vaatlere ne kadar inanıp inanmadığıdır. Küçük, günlük çıkar hesabı yapan seçmenler doğruyu seçemezler. Kısacası, nasıl bir milletvekili nasıl bir Belediye başkanı istediklerini bilmezler. Onlar için günlük yaşam ihtiyaçlarına dair birkaç seçim hediyesi yeterlidir. Seçmenlerin belli bir kısmına da, yaldızlı birkaç söz, gururlarını okşayacak birkaç tarihi kahramanlık hikayeleri, birazda manevi değerlerini okşamak oylarını alabilmek için yeterli oluyor. Bu konu biraz daha ayrıntılı düşünülebilir.
Her siyasi partide Belediye Başkan aday adayları, aday olabilmek için büyük çabalar harcayacaklar. Demokrasi nasıl işler kimse bilemez.
Her seçmenin Belediye Başkan adaylarından farklı istekleri olabilir. Yolların yapılması, parkların düzenlenmesi, şehrin kent görünümüne bürünmesi, hatta ahlaklı bir istek değil ama ihale istekleri dahi olabilir.
On üç ay önce söylüyorum; benim de Osmaniye Belediye Başkanı adaylarından, toplum adına küçücük bir isteğim var. Yol, su, kanalizasyon işleri artık propaganda aracı olmamalı. Halkın önüne aday olarak çıkan her siyasi parti adayı öncelikle vergi borcu olmadığına dair bir belgeyi seçmene mutlaka göstermelidir. Kamuda çalışıp da aday olanlarda müfettiş soruşturmalarının sonuçlarını halka mutlaka göstermelidir. Sözün özü, her aday temiz ve iyi hal kağıtlarını seçmenle yeniden gözden geçirmelidir.
Çok şey mi istiyorum yoksa?




