Prof. Dr. Mustafa Fedai Çavuş


Trafik Cezası


Bu yazımda sizlere başımdan geçen bir olayı anlatacağım ve değerlendirmelerde bulunacağım.

Yer: Adana,günlerden Pazar. Üniversitede birlikte okuduğum ve şu anda maliyede görevli arkadaşımla buluşup biraz hasbihal edelim dedik. Öğlene doğru baraj kenarında bulunanTahta Masa adlı yerde buluşup sohbetimizi ettikten sonra bir başka yere geçmek üzere arabamıza binip yola koyulduk.

Aracı kullanan kişi benim. Emniyet kemerlerimiz takılı bir şekilde kurallara uyarak Türkmenbaşı bulvarında yolumuza devam ederken polis kontrolü nedeniyle görevli polisin uyarısı üzerine sağa çekip durduk. Asıl olay şimdi başlıyor.

Memur beye durdurulma sebebini sorduğumuzda, aldığımız cevapla şaşkınlığa uğradık. Trafikte seyir halinde iken cep telefonu ile konuşmuşum ama benim haberim yok!!!?? Bir önceki ışıklı kavşakta bekleyen diğer bir polis memuru telsizle aracımızın plakasını bildirmiş. Ne ben ne de yanımda oturan arkadaşım böyle bir konuşma yapmadığımızı, istiyorsa cep telefonumuzun arama kaydından da bunu rahatlıkla görebileceğini söyleyerek itiraz ettik. Fakat itirazlarımız bir sonuç vermedi ve  bir trafik cezası yazıldı.

Osmaniye?ye dönünce yaşadıklarımı düşünerek yapılan bu yanlış uygulamaya karşı bir tepki göstermem gerektiğini düşünerek,önce Bimer?e durumu anlatan bir yazı ile şikâyetimi ilettim. Ardından Osmaniye adliyesine cezanın iptal edilmesine yönelik, itirazımı belirten bir dilekçe ile başvurumu yaptım.

Ne var şimdi bunda diyeceksiniz. Aslında ülkemizdeki sistemin küçük bir yansımasıydı yaşadıklarımız.

Hukukta son yıllarda sıkça duyduğumuz bir cümle var.

Müfteri (iddia sahibi) iddiasını ispatlamakla mükelleftir.

Bu cümleleri kendi durumuma uyarlıyorum ve soruyorum. Polis memurları benim telefonla konuştuğumu ispatladılar mı? Hayır. Buna karşılık ben ve arkadaşım net bir şekilde belirtilen zamanda telefonla görüşme yapmadığımızı telefonun görüşme kayıtlarına bakarsa görebileceğini ifade ettik. Yani biz belirtilen suçu işlemediğimizi kanıtlayabiliyorduk.

Ama maalesef ülkemizde sistem suç isnat edenin delillerle suçu sabitleştirmesinden ziyade suçlanan kişinin suçsuz olduğunu ispat etmesine yönelik çalışıyor. Bir yanda devlet gücünü kullanarak masumiyet karinesini hiçe sayarak sınırsız bir şekilde yetkisini kullananlar, diğer yanda bireysel imkanlarla suçsuzluğunu ispat etmeye çalışanlar.

Emniyet güçlerinin görevi devletin ve kanunların verdiği yetkiye dayanarak görevini yapmak. Böylelikle toplumsal düzenin sağlıklı bir şekilde yürümesini temin etmek. Bunu yaparken de kişisel yargılarla değil somut göstergelerle hareket etmesi gerekiyor. Biliyorum yaptıkları görev kolay değil, sürekli sorunlu insanlarla muhatap olmak insanın psikolojisi üzerinde olumsuz birçok sıkıntılara yol açabilir. Bunlarla başedebilmek kolay değil.

Biliyorum bu yazı nedeniyle rahatsızlık duyanlar olacaktır. Ama biz işini düzgün yapanlardan hiçbir zaman şikâyetçi değiliz. Bir suç işlenmişse bunun elbette bir karşılığı olmalıdır. Yeter ki, cezayı verenin de cezayı alanında hiçbir şekilde haksızlık yapıldığına dair içinde kuşku olmasın.

NOT: Bugün itibari ile BİMER?den yanıt geldi. Herşey trafikle ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun yapılmıştır diyor. Bizim şikâyetimiz başkaydı ama demek ki anlatamamışız. 

  • Çarşamba 13.2 ° / 5.4 ° Güneşli
  • Perşembe 13.3 ° / 4.8 ° Güneşli
  • Cuma 13.8 ° / 4.9 ° Güneşli