Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Zamanın Osmaniye valilerinden biri olan Kerem Al Bey, Karaçay Barajı’nın hemen karşısındaki dağın eteğine oldukça iyi niyetle, ahşaptan milletin gidebileceği güzel bir kafe yaptı. Bu yapı, adeta doğayla bütünleşen bir nefes alma alanıydı. Eğer zamanında koruyabilseydik, bugün Osmaniye’nin önemli cazibe merkezlerinden biri haline gelebilirdi. Ancak ne yazık ki öyle olmadı. Hırsızlar o binayı darma dağın ettiler. Hatta yağmaladılar.Yani yapılan o güzelim eser korunamadığı için kötü niyetli insanların kurbanı oldu.
Geçtiğimiz günlerde Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet’in Karaçay Şelalesi’ne ulaşımı kolaylaştırmak için yaptığı yürüyüş yolunu görünce aklıma hemen o eski yapı geldi. Başkan Çenet’in profillerle destekleyerek yaptığı bu yürüyüş yolu oldukça estetik ve kullanışlı. Artık şelaleye ulaşmak isteyen vatandaşlarımız, can güvenliği riski yaşamadan rahatça yürüyerek bu güzelliğe erişebilecek.
Bu gerçekten çok kıymetli bir hizmet. Ancak aklımızda hep aynı soru: Bu güzellik kalıcı olacak mı? Çünkü daha önce yaşanmış sıkıntılar var. Bana göre Belediye’nin burayı korumaya alması gerekir diye düşünüyorum.
Maalesef toplum olarak kamuya ait olan şeyleri sahiplenmekte zorluk çekiyoruz. İnsanımız, kamu malından bir vida, bir direk dahi alsa, bunu kâr sayıyor. Geçmişte yaşadığımız örnek ortadadır. Karaçay Barajı kıyısına yapılan o güzelim ahşap kafeden nasıl geriye hiçbir şey kalmadıysa, aynı akıbetin yürüyüş yolu için de yaşanmaması en büyük temennimiz.
Unutmayalım, Karaçay Şelalesi’ne giden yol oldukça ıssız bir bölge. Kötü niyetli kişiler için elverişli bir ortam. Böyle bir yol için bekçi görevlendirmek mümkün değil, koruma için düzenli güvenlik önlemleri almak da kolay değil.
İşte bu yüzden toplumsal farkındalık büyük önem taşıyor. Bir eseri yapmak kadar, onu korumak da görevimiz olmalı. Hep birlikte sahip çıkarsak, bu gibi güzellikler yıllarca ayakta kalır ve bizden sonraki nesillere de ulaşır. Aksi takdirde her yeni yapılan, zamanla yok olmaya mahkûm olur.
Umarım Karaçay Barajı kıyısında geçmişte yaşanan kaybı, bugün aynı bölgede yeniden yaşamayız. Umarım bu yürüyüş yolu, Osmaniye’nin hafızasına kazınan ve uzun yıllar hizmet eden bir güzellik olarak kalır.
