Merhaba kıymetli Başak okurları,23 yıldan bu yana Osmaniye?de gazetecilik yapıyorum. Mesleğe ilk başladığım 1988?li yıllarda Osmaniye?de 5 gazeteci vardı. O yıllarda gazetecilerinde büyük değeri vardı. Çünkü mesleği adam gibi adamlar yapıyordu. Bende içlerinde yeni ve kendini yetiştirmeye çalışan bir insan olarak gazeteciliğin ağırlığını çok iyi biliyor, tüm hareketlerime de dikkat ediyordum. O yıllarda mesleğin ağırlığı gerçekten bir başka, bambaşkaydı. Mesleğe başladığımdan bu yana aradan 23 yıl geçti. Benim bildiğim kadarıyla hele de bilişim çağının doruğa ulaştığı şu yıllarda gazeteler kalitesini artırıp, mesleği daha da ileri götürmek için çaba harcayacağı yerde Osmaniye?de gazetecilik maalesef geri gidiyor. Hatta bitiyor, yok oluyor. Üzülüyoruz, kahroluyoruz. Dünyanın en güzel mesleklerinden biri olan gazetecilik, mesleğimizi bilmeyen gereksiz insanların yüzünden geriye gidiyor. Genel seçimlerin hızla yaklaştığı şu günlerde Osmaniye?de aday adayı enflasyonu yaşanıyor. Bunun yanında gazeteci(!) enflasyonu da yaşanıyor. Her hangi bir aday adayı açıklama yapacağı zaman, biliyorsunuz salonlarımız 10-15 masalı ve çok büyük bir salonumuz da yok. 5 masayı maalesef gazeteciler(!) işgal ediyor. Osmaniye?de gerçek gazeteci sayısı 10?u geçmez. Ancak kendini gazeteci sanan insanlarda gelip masamızı doldurduğu için ben şahsen utanıyorum, bir çok toplantıya katılmıyorum ve oradaki yaşananları kamuoyu ile paylaşamıyorum, bundan dolmayı da özür diliyorum. Aday Adayı arkadaşlarımın beni anlayışla karşılamalarını arzu ediyorum.Benim anlayışıma göre, gazeteci, bir toplantıya katıldığı zaman, orada olan bitenleri kaleme alır, oradaki gördüklerini yorumlar ve halka anlatır. Gazetecinin asli görevi de budur zaten. Osmaniye?de bu olayların tam tersi oluyor. Kendine gazeteci sanan insanlar yanlarına birkaç kişi daha alarak 5 masayı işgal ediyor, sunulan ikramları da yiyerek toplantıdan ayrılıyor. Hemen ardından gerçek gazeteci olan bir arkadaşımız bu haberi yapıyor ve internet ortamına girdiği zamanda kopyala yapıştır sistemi ile çalınıyor ve yayın yapılarak sanki kendisi yapmış gibi oluyor iş bitiyor. Kendisini köşe yazarı gibi gösteren bir çok gazetecinin de(!) yazıları hep hırsızlık olarak karşımıza çıkıyor. Yazdığı yazının bir paragrafını alıp google de arama yaptırıyorum. Yazının gerçek sahibi şak diye ortaya çıkıyor. Bundan dolayı da aramızdaki gerçek olamayan gazetecilerden utandığım için basın toplantılarına katılmak istemiyorum. Şu okuduğunuz makale dilimin döndüğünce, çalınmadan çırpılmadan benim üretimimdir. Belki hataları eksikleri de olabilir, eleştirilere de açığım ve saygıyla karşılarım. Ama hiç olmazsa başkasının emeği çalınmadan, kendi emeğimle ürettiğim bir yazı olduğu için vicdanım çok rahat. Ben aday adayı arkadaşlarıma şunu önermek istiyorum. Toplantılarınızın amacına ulaşması ve geniş kesimlerin okuması için gazetecilere akreditasyon uygulayın ki, gerçek gazeteciler işini rahat yapsın ve sizin toplantılarınızdaki atmosferi olan bitenleri herkes öğrensin. Bu yazıdan da lütfen gerçek gazeteciler alınmasın.