Son yıllarda her şeyimiz ayrıştı.
Farklı düşünenler birbirlerinin sanki kanlısı.
Birbirimize ve farklı düşüncelere tahammülümüz kalmamış.
Artan terör olayları nedeniyle gerek görsel ve yazılı medyada gerekse de sosyal medyada insanlar birbirlerini hainlikle suçluyorlar.
Özellikle ülkeyi yönetme makamında bulunanlara karşı olumsuz bir şeyler söylemek neredeyse en büyük günahlar arasına girecek.
Merak ediyorum ne zamandan beri ?doğruya doğru, yanlışa yanlış? demek bir suç oldu.
İktidar makamında bulunanlara yanlış yapıyorsunuz denildiğinde onların verdiği tepkilere bakalım isterseniz.
Ekonomi konusunda;
Üretim odaklı hareket etmezseniz sistem tıkanır. İnşaata dayalı büyüme geçicidir dendi. Sonuç ortada inşaat yoksa ekonomi yakıtı biten araba gibi kalıyor.
Taşıma suyla değirmen dönmez, döviz girişi biraz azalsa veya pahalansa her şey teklemeye başlıyor. Her orta vadeli plan yapısal dönüşümden bahsediyor.
Önceki yapıyı da kendileri oluşturmuştu dersen hainsin.
Uluslararası ilişkiler konusunda;
Bu alanda eğitim gören birinci sınıf öğrencisinin bile bildiği, uluslar arası ilişkiler de dostluk değil çıkar vardır, ilkesi hatırlatıldığında; siz bilmezsiniz bizim stratejik derinliğimize sizin aklınız yetmez lafları.
Gelinen noktada çevremiz sorunlar ve düşmanlarla dolu.
Dostumuz Amerika ve İsrail.
Güncelliğini yitirmeyen terör konusunda;
Yıllarca, terörle müzakere olmaz, mücadele yapılır denildi.
Çözüm süreci çözülme süreci olarak sonuçlanır denildi.
Maalesef dinleyen olmadığı gibi, kanla beslenmekle suçlandı söyleyenler.
Bugün her gün terörle uyanıp, şehit haberleriyle kahroluyoruz.
Dün bu terörist temsilcileriyle kucak kucağa olup çözüm üretenler, yanlış yaptıklarını söyleyenleri suçluyorlar yine.
Efendim, içerde ve dışarıda bu kadar sorun varken bir olmak gerekirmiş, onun için hükümeti eleştirenler devletin yok olmasını isteyen hainmiş.
Yahu ben milli birlik ve beraberliğimizi savunuyorum, fakat bunun önündeki en büyük engelin ise sadece benim dediğim, benim yaptığım doğrudur diyen zihniyet olduğunu düşünüyorum.
Yanlış yaptığını söylemek hainlikse, ben hainim.
Peki, gerçekten de yanlış olduğu ortaya çıkmışsa, bu yanlışı yapanlar ve şakşakçılarının durumu vatanseverlik midir, hainlik midir?
Lütfen cevap verin.
Bir diğer konuya daha değinmek istiyorum.
Hemşerimiz, Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanı sayın Dr. Devlet BAHÇELİ?ye geçmiş olsun diyorum öncelikle.
Fakat son dönemde yaşananlar yukarıda bahsettiklerimden farklı değil.
Yapılanlar konusunda yanlış diyen herkesi hain olarak adlandırmak ülkü davasının neresinde vardır?
Söylenenler ne kadar doğruysa, yapılanların o kadar yanlış olduğu başka bir siyasi örnek yoktur herhalde.
Sayın genel başkanın kişiliği ya da şahsıyla kimsenin bir problemi yoktur.
Sorun siyaset yapma tarzıyla ve onu bu konuda yanlış yönlendiren ekiple alakalıdır.
Siyaset tarzı yanlıştır, yanındaki ekip yanlıştır diyorum.
Yanlış diyorsan hainsin?